Ekrem İmamoğlu Davası ile Benzerlikler – 8

By gundem
4 Min Read

İSTANBUL 1. AĞIR CEZA MAHKEMESİNE

DOSYA NO : 2024/74 E.

SUNAN : Adnan Oktar

MÜDAFİİ : Av. MertZorlu

KONU : Kamuoyu nezdinde yakından takip edilen “Ekrem İmamoğlu Soruşturması” dahilinde çeşitli soruşturma ve kovuşturmalarda yaşandığı iddia edilen hak ihlalleri ve hukuksuzluklar, yaklaşık 8 yıldır müvekkile yönelik soruşturma ve kovuşturmalarda da bire bir aynı şekilde cereyan etmiştir. Bu konudaki 8. dilekçemiz, çok sayıdaki benzerlikten sadece biri olan “psikolojik eziyet amacıyla insanların önce tahliye edilmeleri hemen ardından tekrar gözaltına alınmaları/tutuklanmaları” iddialarının Sayın Mahkemenize sunumundan ibarettir.

BAŞLIK 8

 

“ ÖNCE TAHLİYE ET, SONRA GÖZALTINA ALIP TEKRAR TUTUKLA”

 

AÇIKLAMALAR : 2025 yılında Ekrem İmamoğlu Dosyası kapsamında yürütülen soruşturmada basına yansıyan bazı detaylar, bundan 8 yıl öcesinde Adnan Oktar Dosyasında yaşanan bazı hukuk ihlalleriyle bire bir paralellikler göstermektedir.

Sayın Ekrem İmamoğlu’nun tutuklu olarak cezaevinde bulunduğu dönemde basına yansıyan çeşitli haberlerde, CHP belediyelerine yönelik açılan soruşturmalarda veya bunlarla ilişkili başka dosyalarda bazı tahliye kararları nedeniyle özgürlüklerine kavuşan kişilerin hemen ardından yeniden gözaltına alındıkları/tutuklandıkları, bu uygulamanın da çeşitli eleştirilere yol açtığı görülmektedir.

(Haber linki: https://halktv.com.tr/siyaset/ibb-davasinda-tahliye-karari-sonrasi-cezaevi-kapisinda-gozalti-991005h )

(Haber linki: https://www.agos.com.tr/tr/yazi/35655/tahliye-edilen-beykoz-belediye-baskani-alaattin-koseler-30-saat-sonra-tekrar-tutuklandi )

Yargılaması İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi’nde tamamlanan Adnan Oktar Davası sürecinde de bu uygulamaların benzeri yaşanmıştır. Yerel mahkemenin hukuksuz ve delilsiz mahkumiyet kararlarının tamamını esastan bozan İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesi heyeti hakkında önce husumetli müştekiler tarafından asılsız iddialar ortaya atılmıştır. Bu iddialar Nedim Şener gibi gazeteciler tarafından sanki delile dayanıyorlarmış gibi savunularak ve verilen tahliye kararları eleştirilerek kamuoyuna aktarılmış, böylelikle infial ortamı oluşturulmak istenmiştir. Yargı üzerinde kurulan baskı neticesinde, bozma sonrası tahliye edilen kimseler hakkında yeniden gözaltı kararı çıkarılması sağlanmıştır. Gözaltına alınan kişilerin tümü tutuklanmıştır.

(Haber linki: https://tr.euronews.com/2022/03/29/adnan-oktar-davas-tahliye-edilen-san-klar-n-bir-k-sm-yeniden-gozalt-na-al-nd )

Müvekkil Adnan Oktar’ın arkadaşları hukuksuz olarak yeniden tutuklandığında bu hukuksuzluğu alkışlayanlar, kanunlara göre beraat etmesi gereken insanların yeniden cezaevine gönderilmesinden adeta sevinç duyanlar bugün toplumun bir çok kesimine sirayet eden hukuk ihlalleri karşısında feryat etmektedirler. Elbette bu tepkileri haklı ve yerindedir, ancak hukuksuzluk zamanında desteklendiği veya sessiz kalındığı için bu aşamaya gelmiştir. Gerçek adalet kendisi gibi düşünmeyen, inanmayan, yaşamayan insanlara hukuksuzluk yapıldığında da buna karşı olabilmektir. Aksinde adalet çağrısı samimi bulunmayacaktır. Dolayısıyla bugün hukuksuzluklardan şikayet eden bazı sol görüşlü gazeteciler, kendi teşvik ettikleri ve inşa ettikleri sistemin acısını şimdi kendilerinin tattıklarını görmelidir.

SONUÇ

Müvekkil Adnan Oktar tüm bu hukuksuzlukların hiçbir yerde hiç kimseye yaşatılmaması gerektiğine inanmaktadır. Her vatandaş adaletten emin olduğu bir ülkede yaşamayı hak etmektedir. Başta İmamoğlu dosyası olmak üzere çeşitli siyasi davalarda veya muhalif diye bilinen kişilerin yargılamalarında adaletin ve vicdanın hakim olmasını istemektedir. Hukuksuzluğu alkışlayanın kendisini ve sevdiklerini de saracak bir karanlığı inşa ettiğini herkesin görüp duyarlı olması gerektiği açıktır.

Öte yandan, mevcut durum için büyük bir tepki gösteren bir kısım akademisyenler, siyasetçiler ya da gazeteciler, benzerleri hatta çok daha ağırları müvekkile 7,5 yıldır uygulandığı halde bu hukuksuzluklara hiç ses çıkarmamışlardır. Hatta bir kısmı bu hukuksuzlukları olağanlaştırmaya çalışmış ve adeta alkışlamıştır.

Çok iyi bilindiği gibi Sayın Ekrem İmamoğlu’na, İBB yetkili ve çalışanlarına yönelik operasyonlarda kullanılan bazı yöntemler, bir süredir Türkiye’de “suç örgütü” kisvesi altında nasıl hukuki kurgu yapılabilir sorusunun cevabını vermektedir.

Elbette öne sürülen iddialar hakkındaki kararı Yüce Türk Mahkemeleri verecektir ve hiç kimse yargılanmaktan muaf değildir. Ancak adalet, hukukun ve yasaların titizlikle uygulanmasıyla tesis edilir. Benzer kurgu ve çok daha karanlık ve kapsamlı kumpaslar Adnan Oktar Davasında yaklaşık 8 senedir uygulanmaktadır.

Senaryoda hemen her detayın aynı olması, hiçbir yöntemin farklı uygulanmıyor olması, kumpasların zaten aleni hukuksuzluklarla hayata geçirilip her şeye rağmen uygulanıyor olduğunu göstermektedir. Durumun bu hale gelmesinde ise, hiç kuşkusuz, hukuksuzluk “kendilerinden olmayana” yapıldığında destekleyenlerin payı büyüktür. Saygılarımızla bilgilerinize arz ederiz.12.12.2025

Adnan Oktar Müdafii Av. Mert ZORLU

Yorum yapılmamış

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir