ADNAN OKTAR DAVASI SANIKLARININ SAVCILAR VE HAKİMLERLE GÖRÜŞTÜĞÜ YALAN HABERLERİNİ YAPANLAR ŞİMDİ BENZERİ İFTİRALARA CEVAP VERMEK ZORUNDA KALIYORLAR
Adnan Oktar Davası dosyası polis operasyonundan Yargıtay 1. Ceza Dairesi’nin dosyadaki nihai kararına kadar Türkiye’nin gündeminde kalmış, televizyonlarda, gazetelerde ve sosyal medyada çok sayıda programa, habere, yazıya ve yoruma konu olmuştur. Bu süreç boyunca dava hakkında bilgi veren, yorum yapan veya beklentilerinden bahseden kişilerin ortak yönlerinden biri dosya içeriğini yeterince bilmemeleri, duyumlara ve zanlarına dayanarak, yalanların ve algı operasyonlarının etkisiyle davaya yaklaşmalarıdır. Ayrıca bu kişilerden genelinin olaylara karşı taraflı, öfkeli ve sevgisiz bir bakış açısıyla yaklaştıkları da görülmektedir.
İşte bu özelliklerdeki kişilerden neredeyse tamamı dosyadaki hukuksuzluklarla hiç ilgilenmemiş sadece müvekkilin arkadaş grubu hakkında ortaya atılan hayali iddiaları sanki bunların delilleri varmış gibi kamuoyuna anlatmıştır. Hukuksuzlukları araştırıp bunları inceleyen az bir bölümü ise ya bunları hiç dile getirmemiş ya da açıkça savunmuştur. Sonuçta müvekkil ve arkadaşlarının haklarına ve hukukuna gereken saygıyı göstermemişler, en ağır cezalarla mahkum edilmeleri çağrısında bulunmuşlardır. Büyük bir komployla bu dosyaya hayat veren odaklar ise kamuoyunun dosyadaki hukuksuzluklara yönelik umursamaz tavrını görünce her geçen gün bunların şiddetini ve çeşidini daha da arttırmışlar, böylece tek bir delile dayandırmadıkları iddialarla hedeflerine kolayca ulaşmışlardır.
MÜVEKKİL İSE BU SÜREÇTE KAMUOYUNA VE YETKİLİLERE SIK SIK UYARILARDA BULUNMUŞTUR. MARUZ KALDIKLARI HUKUKSUZLUKLARIN ÖNLEM ALINMADIĞI TAKDİRDE YAYGINLAŞACAĞINI VE HERKES İÇİN BİR TEHDİT HALİNE GELECEĞİNİ SÖYLEMİŞTİR. DİNİ, ETNİK KÖKENİ, SİYASİ GÖRÜŞÜ VE YAŞAM BİÇİMİ NE OLURSA OLSUN ADALETİN HERKES İÇİN SAĞLANMASI GEREKTİĞİNİN KANUNLARDAN, YARGI KARARLARINDAN, AYETLERDEN, HADİSLERDEN ÖRNEKLERLE BİRLİKTE ANLATILMASINI İSTEMİŞ, TOPLUMUMUZDA ADALETİN HAKİM KILINMAMASI HALİNDE HUZURUN, BİRLİĞİN, AHLAKIN VE HATTA EKONOMİNİN DAHA DA KÖTÜYE GİDECEĞİNİ BELİRTMİŞTİR. BUGÜN İSE BU UYARILARIN TÜMÜ GERÇEĞE DÖNÜŞMÜŞTÜR. ADNAN OKTAR DAVASI DOSYASINDA GÖRMEZDEN GELİNEN HUKUKSUZLUKLARIN ARTIK TOPLUMUMUZUN FARKLI KESİMLERİNE DE YÖNELTİLDİĞİ AÇIKÇA GÖRÜLMEKTEDİR. GEÇEN DÖNEMDE AHLAKİ DEJENERASYON DAHA DA ARTMIŞ, EKONOMİK KOŞULLAR KÖTÜLEŞMİŞ, MİLLİ BİRLİK VE BERABERLİĞİMİZ DAHA DA ZAYIFLAMIŞTIR.
Bilindiği gibi hali hazırda kamuoyunun gündemini meşgul eden önemli yargı süreçlerinden bir kısmı da İstanbul Büyükşehir Belediyesi başta olmak üzere bazı CHP’li belediyelerle ilgili olarak açılan soruşturma dosyalarıdır. Daha önceden birçok deliliyle ortaya koyduğumuz üzere, müvekkil Adnan Oktar ve arkadaşlarıyla ilgili yargılamada karşılaşılan karar, tutum ve uygulamalarla bu soruşturmalarda karşılaştığımız karar, tutum ve uygulamalar arasında büyük benzerlikler vardır.
Söz konusu benzerlikler daha çok bu dosyalarda yargılanan kimselerle ilgili hukuksuzluklar açısından karşımıza çıkmaktadır. Bu hukuksuzluklara bir de dosyalarda yargılananlar hakkında basın aracılığıyla yürütülen algı operasyonu da eklenince hukuksuzlukların etkisi elbette ki daha da artmaktadır. Basında geçtiğimiz günlerde İmamoğlu soruşturmasıyla ilgili olarak ortaya atılan bir iddia müvekkil ve arkadaşları hakkında geçmişte konuşulan iddialardan ikisini çok andırmıştır. İmamoğlu soruşturmasıyla ilgili söz konusu iddiaya yönelik bazı başlıklar şöyledir:
Habervakti.com, 02.12.2025

https://www.ulketv.com/ekrem-imamogluna-operasyonu-sizdiran-kizil-sacli-savci-desifre-oldu

Yeni Şafak Gazetesi, 02.12.2025
Görüldüğü gibi yukarıdaki haberlerde İBB operasyonu yapılacağı bilgisinin bir savcı aracılığıyla Sayın Ekrem İmamoğlu’nun avukatına iletildiği ileri sürülmektedir. Haberlerdeki bu iddianın doğru olup olmadığı yönünde görüş bildirmemiz şu aşamada elbette mümkün değildir, olayın aslı yargılama sürecinde açığa çıkacaktır. Ancak şunu biliyoruz ki bu iddia “kesinlikle doğru” da denilemez. Nitekim müvekkilin arkadaş grubuyla ilgili yargılama sürecinde basında sansasyonel başlıklarla duyurulan suçlamaların hiçbiri doğru değildir. Yargılama sonucunda da aylarca manşetlerde tutulan suçlamaların bir bölümü hakkında beraat kararı verilmiştir. Bazıları hakkında mahkumiyet kararı verilmiş olması ise kurulan komplonun bir gereği olarak hukuk dışı uygulamalar yapılmasının neticesidir.
MÜVEKKİL ADNAN OKTAR VE ARKADAŞLARI HAKKINDA YAPILAN GERÇEK DIŞI HABERLERDEN BİRİ DE YARGIDA BAĞLANTILARI OLDUĞU, HAKİM VE SAVCILARLA HUKUK DIŞI GÖRÜŞMELER YAPTIKLARI YALANI OLMUŞTUR.

Superhaber.com, 18.07.2019

Aydınlık Gazetesi, 10.08.2019
HATTA GAZETECİ BARIŞ TERKOĞLU İSTANBUL ESKİ CUMHURİYET BAŞSAVCISININ MÜVEKKİL VE ARKADAŞLARIYLA BAĞLANTILI OLDUĞUNA DAİR GERÇEK DIŞI HABER YAPMIŞ, BU HABER NEDENİYLE SAYIN ESKİ BAŞSAVCI KENDİSİNDEN ŞİKAYETÇİ OLMUŞTUR.

Gazete Duvar, 14.04.2023
“ADNAN OKTAR VE ARKADAŞLARININ YARGIDA BAĞLANTILARI VAR” PROPAGANDASININ YAPILMASININ TEMEL AMACI İSE YARGI KURUMLARI ÜZERİNDE BASKI OLUŞTURMAK, ADİL VE HAKKANİYETLİ KARAR VERMEYE CESARET EDECEK HAKİMLERE ÖNDEN GÖZ DAĞI VERMEKTİR.

Sol Haber, 28.03.2022
NİTEKİM İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1 CEZA DAİRESİ HAKİMLERİ, YEREL MAHKEMECE VERİLEN MAHKUMİYET KARARINI HUKUKA UYGUN OLARAK BOZUNCA, GÜYA MÜVEKKİLİN ARKADAŞ GRUBUYLA YAKIN İLİŞKİDE OLDUKLARI KARALAMASINA MARUZ KALMIŞLARDIR.
https://www.youtube.com/watch?v=7WWV0yIUENo

BUGÜN HUKUKSUZLUKLAR KARŞISINDA VERYANSIN EDEN BİR KISIM BASIN DA HİÇBİR ARAŞTIRMA YAPMADAN, MÜVEKKİL VE ARKADAŞLARININ AÇIKLAMALARINI DİNLEMEDEN VE YER VERMEDEN BU PROPAGANDAYI VARGÜCÜYLE DESTEKLEMİŞLERDİR. KARA PROPAGANDAYA VERDİKLERİ DESTEK SAYESİNDE KENDİLERİ GİBİ SOL GÖRÜŞLÜ OLAN İSTİNAF HAKİMLERİ SIRF HUKUKA UYGUN KARAR VERMEYE CESARET ETTİKLERİ İÇİN GÖREVLERİNDEN UZAKLAŞTIRILMIŞLAR, HAKLARINDA SORUŞTURMA BAŞLATILMIŞ VE 2-3 HUSUMETLİ ŞAHSIN GERÇEK DIŞI BEYANLARI VE YALAN TANIKLIKLARIYLA HAKLARINDA DAVA AÇILMIŞTIR.




Husumetli müştekilerin müvekkil ve arkadaşları hakkında ortaya attıkları bu tür asılsız iddiaları hiçbir delil aramadan, savunmaya söz hakkı tanımadan ve masumiyet karinesini ihlal etme endişesi duymadan destekler üslupla yayınlayanların bugün İmamoğlu soruşturmasında ortaya atılan benzer iddiaları eleştirecek duruma gelmeleri oldukça manidardır. Müvekkil Adnan Oktar yıllardır herkese yönelik adaletli ve tarafsız davranılması gerektiği konusunda yaptığı uyarıları dikkate almayan kesimlerin arkadaş grubuna karşı uygulanan hukuksuzlukların benzerleriyle mağdur edilmelerinin bundan sonraki süreç için önemli bir veri olduğunu düşünmektedir. Gelinen aşamanın, vatanına ve milletine değer veren herkesin birlik olup adalet ve insan hakları için mücadele vermediği takdirde gelecek dönemde daha büyük mağduriyetlerin ve hukuksuzlukların yaşanacağına işaret ettiğini vurgulamaktadır.
Tüm bu gerçeklerin ışığında, huzurlu, güvenilir, refah içinde bir toplum inşa edilmesi arzulanıyorsa atılması gereken ilk adımın yargıda yaşanan tüm sorunların giderilmesi olduğu açıktır. Haksızlığa ve hukuksuzluğa uğrayan kesimler, buna şahit olan kişinin inançlarına, yaşam biçimine, dinine ve siyasi görüşüne uymasa bile yapılması gereken onlar için de adaleti savunmaktır. Kuran’daki bir ayette kin duygusunun bile adaletli davranmaya engel olmaması gerektiği şöyle anlatılır:
KOVULMUŞ ŞEYTANDAN ALLAH’A SIĞINIRIZ
Ey iman edenler, Allah için hakkı ayakta tutanlar ve adaletle şahitlik yapanlar olunuz. Bir kavme olan kininiz, sizi adaletsizliğe sevk etmesin. Adaletli olun, çünkü o, takvaya daha yakındır. Allah’tan korkun. Şüphesiz Allah, yaptıklarınızdan haberdardır. (Maide Suresi, 8)
Kamuoyunun bilgisine saygılarımızla sunarız. 04.12.2025
