Sn. Cumhurbaşkanımıza Çağrımızdır
Sanatçı Güllü Hanımın Vefatı ile İlgili Kızına Yönelik Medya Baskısı, Ciddi Boyutlara Ulaşmıştır
Sayın Cumhurbaşkanımız,
Kıymetli sanatçı Güllü’nün, 26 Eylül 2025 tarihinde elim bir kaza sonucunda vefatının ardından, özellikle magazin programlarında yoğun olarak konunun gündemde tutulmaya çalışıldığı ve cinayet ihtimalinin konuşulduğu malumunuzdur. Son dönemlerde, halka ulaştıracak nitelikli haber yoksunu olan, izleyici arayışındaki bir kısım magazin programları, bu acı olayı, bir nevi reyting malzemesi haline getirmiş ve konuyu günlerce gündem yapmıştır. İzleyici çekebilmek için, şarkıcının ailesinden pek çok kişiyi cinayet zanlısı olarak lanse etmiş ve bu şekilde -özellikle televizyona bağımlı yaşayan bir kesime- günlerce meraklanacakları malzeme hazırlamıştır. Bu esnada, cinayet zanlısı olarak etiketlenen kişilerin acılarını ve toplum içinde getirildikleri konumu görmezden gelmiş, adeta yargının yerine geçmiş ve insanları çirkin ithamlarla infaz etmiştir.
Bu, ne acıdır ki, bir kısım medyanın son dönemlerde kullandığı bilindik seviyesiz yöntemdir. Söz konusu kesim, izleyici bulmak adına, insanların acılarını, zorluklarını, başlarına gelen haksızlıkları malzeme yapmaktan, pervasızca insanları suçlamaktan, kendi ailelerine yapılmasını asla istemeyecekleri şeyleri başka ailelere gözlerini kırpmadan yapmaktan ÇEKİNMEMEKTEDİRLER.
Sanatçı Güllü ile ilgili söz konusu konu gündemini yitirmeye başlayınca, söz konusu kanallar, tüm dikkatleri Güllü’nın kızı Tuğyan Gülter üzerine çekmeye çalışmış ve son dönemlerde, toplu halde linç yöntemi uygulamaya başlamışlardır. Zaten konunun Savcı araştırmasında olduğunu umursamamadan, TUĞYAN GÜLTER’İ, ANNESİNİ ÖLDÜRMEKLE İTHAM ETMEKTEDİRLER.
Sanatçının, Alkolün Etkisiyle Dengesini Yitirerek Pencereden Düşmüş Olma Olasılığı Yüksektir
Güllü hanımın kan değerlerinde yüksek oranda alkol çıktığı bilinen bir gerçektir. Görgü şahitlerinin bildirdiğine göre o sırada pencere de açık durumdadır. Dolayısıyla sanatçının, alkolün de etkisiyle dengesini kaybederek bu pencereden düşmüş olma olasılığı çok yüksektir.
Ayrıca o sırada etrafta başka kişiler de bulunmaktadır. Bu kişilerin de şahitliği, sanatçının dengesini yitirerek düştüğü şeklindedir. Şayet burada bir cinayet işlenmiş olsa, şahit olan bu kişilerin bu gerçeği gizlemeleri oldukça zor olurdu. Elbette Savcılık, tüm bunları hali hazırda değerlendirmektedir.
Konu, Savcılık araştırmasındayken, meselenin yargıya bırakılması gerekirken, söz konusu TV programlarının bu konuyu gündem yaparak genç bir kadını, kendi annesinin cinayet zanlısı ilan etmeleri MUTLAKA ENGELLENMESİ GEREKEN BİR DURUMDUR.
Tuğyan Hanım, 39 Kiloya Düşmüştür,
Acil Olarak Bu Konuda Tedbir Alınmalıdır
Basında gece gündüz devam eden bu yargısız infazdan şiddetli şekilde etkilenmiş olan genç kadın, duyduğumuz kadarıyla, bu baskılara dayanamayarak ŞU ANDA 39 KİLOYA DÜŞMÜŞ durumdadır. Tuğyan Hanım’ın ölüm orucuna girdiği, cezaevine girmemek için 30 kiloya düşmeye çalıştığı belirtilmektedir.
Bu çok vahim bir durumdur. 39 kilo gibi kritik bir kiloya düşen bir kişinin toparlanmasının çok zor olduğu, bu şekilde ÖLÜME DOĞRU GİTTİĞİ ortadadır. Nitekim daha önce önümüzde, Nihal Candan gibi acı bir örnek vardır. Tuğyan Gülter de, yapılan dehşetli baskıların ardından bu yöntemi kendince kurtuluş olarak bulmuş ve bu ağırlığı kaldıramayacak hale gelmiştir. ÖLÜME DOĞRU GİDEN BU GENÇ KADINA MUTLAKA YARDIM EDİLMESİ VE BU BASIN GADDARLIĞI MUTLAKA DURDURULMASI GEREKTİĞİ KANAATİNDEYİZ.
Sırf birilerinin reyting kaygıları yüzünden genç bir kadın canından olmak üzeredir. Sayın Cumhurbaşkanımızdan, bu konuya acil tedbir almasını istirham ediyoruz.
Saygılarımızla
