Adnan Oktar Neden Bu Kadar Çok Seviliyor?

By gundem
7 Min Read

Adnan Oktar’dan Duyurudur

Adnan Oktar’ın İnsanlar Tarafından Sevilmesinin Nedeni Kuran’daki İslam’ı Anlatmasıdır

Müvekkil Adnan Oktar ve arkadaşlarına yönelik operasyonun gerçekleştiği 2018 yılının öncesinde, müvekkilin katıldığı canlı yayınlara, her görüşten sayısız gencin konuk olarak geldiği, sayısız gencin de bu canlı yayınlara sevgi mesajları gönderdiği bilinen bir gerçektir. Nitekim o dönemde, özellikle gençler arasında dindarlık oranı bir hayli artmış, ateist deist ideolojilerden gelen kişilerde, müvekkilin anlatımları sayesinde Kuran’daki İslam’ı kabul oranları çok fazlalaşmıştı.

2018 operasyonu, derin devletin kullandığı bir kısım medya tarafından yoğun bir karalama ve yok etme operasyonuna dönüşse de, kumpas yargılamaları sonucunda uydurma bir “suç örgütü” kararı oluşturulsa da, TÜRK HALKI VE ÖZELLİKLE GENÇLER ÜZERİNDEKİ KANAAT HİÇBİR ŞEKİLDE DEĞİŞMEMİŞTİR. Gençler her fırsatta, MÜVEKKİLİN BİR AN ÖNCE CEZAEVİNDEN ÇIKMASINI, TEKRAR EKRANLARDA OLMASINI, YENİDEN ANLATIMLAR YAPMASINI İSTEMEKTEDİRLER.

Örneğin, müvekkilin İstanbul 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yaptığı savunma sırasında, cezaevinde bulunduğu süre içinde kendisine imkan verilmesini, İsrail-Filistin savaşını durdurabileceğini, aynı zamanda kadın cinayetlerini sona erdirebileceğini belirttiği açıklamaların basında yer almasının akabinde, çıkan haberlerin altında şöyle yorumlar yer almıştır:


Yukarıdaki yorumlar, sadece tek bir haber altında yazılmış, binlerce yorumdan sadece bir kısmıdır. Müvekkille ilgili çıkan her haberin altında –bu haberler olumsuz dahi olsa—bu minvalde olumlu yorumlar bulunmaktadır. Kuşkusuz ki bunlar, BİR SUÇ ÖRGÜTÜ LİDERİNE YAPILACAK YORUMLAR DEĞİLDİR. Açıkça görüldüğü gibi halk, SUÇ ÖRGÜTÜ İDDİALARINA ASLA İNANMAMAKTADIR.

Halkımız, Müvekkilin Cezaevine Girişiyle Tüm Dünyayı Felaketlerin Sardığını Sürekli Dile Getirmektedir

Kiralık basının karalama haberlerinin altında dahi, gençlerin müvekkili özlediğine, tekrar ekranlarda görmek istediklerine dair açıklamalar yer almaktadır. Hatta pek çoğu, 2018 öncesi gayet mutlu bir dönem içinde olduklarını, MÜVEKKİLİN CEZAEVİNE GİRMESİ İLE TÜM FELAKETLERİN ARDI ARDINA YAŞANMAYA BAŞLADIĞINI özellikle dile getirmektedir. İstatistiklerle de belgelenen bu kritik yorum, müvekkilin cezaevine girişiyle birlikte, birbirinden çok FARKLI PLATFORMLARDA farklı insanlar tarafından SÜREKLİ dile getirilmeye başlanmıştır ve son zamanlarda bu yorumlar çok daha fazla artmıştır. Bunlardan bazı örnekler şu şekildedir:

Bu yorumları yapanların ortak özelliği, MÜVEKKİLİN CEZAEVİNDEN ÇIKMASIYLA BU FELAKETLERİN SONA ERECEĞİNE İNANÇLARIDIR.

Çünkü çok iyi bilmektedirler ki, mazlum insanlara yapılan zulmü, Allah büyük görmektedir. Herhangi bir mazluma yapılan zulüm devam ettikçe, felaketlerin de devam edeceği bilinen bir gerçektir. Bu, tarih boyunca benzerleri yaşanmış, Allah’ın bir kuralıdır.

Bu yorumlardan anlaşıldığı kadarıyla, belli ki insanlar, müvekkilin cezaevine gönderilmesini haksız bulmakta, bu eylemi BAŞLARINA FELAKETLER GETİREN BİR UĞURSUZLUK gibi saymakta ve bir an önce MÜVEKKİLİN DIŞARIDA OLMASINI ve onun SOHBETLERİNE VE YAYINLARINA KAVUŞMAYI ummaktadırlar.

Tüm Karalama Çabaları, Milletin Nezdinde Ters Tepmiştir

Yapılan sayısız operasyon, bu operasyonları medyada gururla anlatan yetkililer, yapılan sayısız kumpas yargılaması, bir kısım basının adeta yok etme amaçlı karalama haberleri, BELLİ Kİ MİLLETİN NEZDİNDE TERS TEPMİŞTİR.

İnsanların hiçbiri, ortada bir SUÇ ÖRGÜTÜ OLDUĞUNA İNANMAMAKTADIR.

Taciz, tecavüz saçmalıklarına İHTİMAL DAHİ VERMEMEKTEDİRLER.

Suçlamaların hiçbiriyle İLGİLENMEMEKTEDİRLER.

Çünkü hepsinin UYDURMA olduğunu çok iyi bilmektedirler.

Şayet suç örgütü iddiasına inanmış olsalar, kuşkusuz, müvekkil ve arkadaşlarının dışarıda olmalarını bu kadar çok istemeyeceklerdir. Varlıklarına tepkili olacak, korku duyacak, ciddi bir başkaldırı ve öfke içinde olacaklardır. Ancak dikkat edilirse, müvekkil ve arkadaşları, halkımız tarafından hep sevgi ve özlemle anılmaktadır.

Bunun sebebi, müvekkilin insanlara, İslam’ın aydınlık yüzünü göstermiş olmasıdır.

Müvekkil, Gerçek İslam’ın Aydınlık Yüzünü Tanıttığı İçin Sevilmektedir

Müvekkilin insanlar tarafından sevilmesinin ana sebebi, müvekkilin Kuran’daki gerçek İslam’ı insanlara tanıtıyor olmasıdır. İnsanların tepki duyduğu hurafelerin yanlışlığını anlatması ve insanların kalplerine dokunacak, hayatlarına dahil edecekleri gerçek din anlayışını ayetlerle, delillerle insanlara gösteriyor olmasıdır.

Müvekkilin sevilmesinin bir diğer sebebi, Kuran’daki İslam’ı anlatırken, bunu, diğer bazı hocaların üslubundan uzak bir şekilde yapıyor olmasıdır. Dini, bir kısım hocaların, gerçek hayatta görülmeyen tarzda özel olarak oluşturulmuş ve dolayısıyla samimiyetten uzak uhrevi üslubuyla DEĞİL; ÖZGÜRLÜKLERLE, NEŞEYLE, EĞLENCEYLE, SEVGİYLE, MUTLULUKLA, ESPRİLERLE, GÜZEL KIYAFETLERLE, TEMİZLİKLE, ESTETİKLE anlatıyor olmasıdır. Dikkat edilirse, müvekkilin üslubunda SAMİMİYET VE DÜRÜSTLÜK hakimdir. Müvekkil, Allah ile bağlantısını asla koparmayan bir insan olarak normal yaşamında nasıl bir üslup kullanıyorsa, kameralar karşısında da aynı samimiyet ve doğallık içinde konuşur. Çünkü, müvekkilin her zaman belirttiği gibi, stüdyoda milyonlara hitap ederken de, evinde tek başına otururken de Allah insanın yanı başındadır. Tek başınayken, yalnızca Allah ile beraber olmanın samimiyetini yaşarken, kalabalıklar içindeyken de sadece Allah ile beraber olduğunu bilmektedir.

Müvekkil, Kuran’daki İslam’ın tebliğini yaptığı için sürekli olarak sevgi odaklı konuşmakta, özellikle KADINLARIN ÖZGÜR VE RAHAT OLMALARI GEREKTİĞİNİ, İSTEDİKLERİ GİBİ DAVRANIP İSTEDİKLERİ GİBİ GİYİNEBİLECEKLERİNİ belirtmekte, İNSANLARI, BİLHASSA KADINLARI, HURAFELERİN DEHŞETLİ DÜNYASINDAN KURTARMAKTADIR.

Şayet müvekkil, televizyonlara çıkıp, kadınların günahkar varlıklar olduğunu anlatan bir kısım hocalar gibi davransaydı; sarıklarıyla cübbeleriyle, kadınlardan, güzelliklerden, sevgiden uzak yaşamlarıyla sadece nefret saçan, Allah’ı sevdirmek yerine herkesi cehennemlik ilan eden, insanların imanına vesile olmak yerine insanları dinden uzaklaştıran bir kısım hocalar gibi olsaydı, elbette kimse kendisini bu kadar sevmezdi.

Müvekkil, KURAN’DAKİ GERÇEK İSLAM’IN GÜZELLİĞİNİ TANITTIĞI, ALLAH’I TÜM KALBİYLE SEVDİĞİ VE ALLAH’I SEVMENİN YOLLARINI GÖSTERDİĞİ, İSLAM’IN AYDINLIK YÜZÜ OLDUĞU İÇİN SEVİLMEKTEDİR.

İnsanlara ne kadar kötülük telkini verilse de, insanların kalbi ve vicdanı daima kendilerine doğruları söyler. O yüzden, doğrular apaçık ortadayken, insanları birkaç kişinin dedikodusu üzerinden etkilemek mümkün değildir. Müvekkil ve arkadaşları söz konusu olduğunda da bu BAŞARILAMAMIŞTIR. Halkın, müvekkil ve arkadaşlarına olan sevgisi DURDURULAMAMIŞTIR. Daha fazla haksızlık ve hukuksuzluk yapıldıkça, bu sevgi daha fazla ARTMAKTADIR.

Açık bir deyişle, MÜVEKKİL ADNAN OKTAR VE ARKADAŞLARINI KARALAMA OPERASYONU, BAŞARISIZ OLMUŞTUR. DERİN DEVLET, KAMUOYUNU KAZANAMAMIŞTIR. BU, CİDDİ BİR BAŞARISIZLIKTIR.

MÜVEKKİLİN BAŞARISI VE ETKİSİ İSE ORTADADIR.

Bu konu, OPERASYONUN AMACININ ORTADAN KALKTIĞINI ve müvekkilin etkisini yok etme konusunda BİR BAŞARI SAĞLANAMADIĞINI göstermesi bakımından önem arz etmektedir. Bu sebeplerle bu hususu kamuoyunun dikkatine sunar, saygılarımızla bilgilerinize arz ederiz.14.10.2025

Yorum yapılmamış

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir